“104 yıl önce düşman işgalinden kurtardığımız ilin sınırları değişiyor ilden ses çıkmıyor”

Başkan Koca, Kürtün ilçesine bağlı ve şehrin en kalabalık köyleri olan Üçtaş ve Günyüzü köylerinin Giresun’un Doğankent ilçesine bağlanması konusu ve yine ilçeye bağlı Kırgeriş, Bağlama ve Damlı köylerine ait arazilerin Resmi Gazete'de yayımlanan kararname ile Trabzon'un Şalpazarı ilçesine bağlanması süreciyle ilgili Gümüşhane kamuoyuna serzenişte bulundu.

“104 yıl önce düşman işgalinden kurtardığımız ilin sınırları değişiyor ses yok”

Aktif olarak il genelinde 282 derneğin bulunduğu Gümüşhane’de yaşanan bu olaylara karşın ilçedeki gelişmelere sessiz kalınmasını eleştiren Koca, “Gümüşhane'de adım başı sivil toplum örgütü var ama tık yok. Gümüşhane’nin sınırları değişiyor, sadece 3 köyün sınırları değişmiyor ki. Bir ilin sınırları değişiyor. 104 yıl önce düşman işgalinden kurtardığımız ilin sınırları değişiyor ses yok. Bu ne sessizlik, bu ne korkaklık, bu ne bu ne koltuk sevdası. Koltuklarımız kalkalım Allah aşkına. Topraklarımız, sınırlarımız değişmiş herkes koltuğunun peşine düşmüş koltuk derdinde. Bu nasıl bir koltuk sevdası. Gümüşhane bu mu?” dedi.

“Çok acıdır Gümüşhane'nin iki köyü gitti gidiyor”

Bahse konu Üçtaş ve Günyüzü köylerinin Giresun’a bağlanmasıyla ilgili kararın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun masasında olduğunu ifade eden Koca, “Bakan bey imzaladığı anda Doğankent ilçesine bağlanacak. Bu iki köyümüz Gümüşhane'nin en büyük köyleri. Bu köylerimiz bağlanırken, buralara giderken Gümüşhane’yi yönetenler, Gümüşhane'nin siyasetçileri, Gümüşhane'de bürokratlar sessiz kaldılar. Bu konuda ne istiyorsunuz ey vatandaşlar, sizin derdiniz nedir, nereye gidiyorsunuz, biz size ne yaptık ki, bizden ne talep ettiniz de alamadınız da Doğankent size bizden fazla ne verecek diye sorgulamadı, sorgulanmıyor. Bunlara yardımcı olsak, nedir bunların derdi diye sorsak diyecek insanlar, bugün bizi yönetenler, bizim sorunumuz değil onlar, biz o işlere karışmayız diyor. Çok acıdır Gümüşhane'nin iki köyü gitti gidiyor ve en büyük 2 köyü gidiyor” diye konuştu.

“Davul zurna çalınıyor Doğankent’te”

Gümüşhane topraklarının içerisindeki 2 köyün gitmemesi gerektiğinin altını çizen Koca, “Sağda solda birçok şaibeler söyleniyor. Birilerinin bunun önüne geçmesi lazım. Birileri gelin arkadaş buraya siz ne yapıyorsunuz, niye gidiyorsunuz siz demesi lazım. Ben 10 yıl muhtarlık yaptım. Muhtarlar Dernek Başkanlığı yaptım. Kürtüne en fazla hizmeti alan köyler bu iki köyümüz. Bu insanlar bunu istemiyor. İnsan sevilmek, saygı duyulmak ister. Sizin derdiniz nedir denilmesini ister. Ama bunu söylemiyoruz. Küçük, basit bir meseleyi çözemiyoruz. Oturtup masaya bir abilik yapıp çözülecek meseleyi çözemiyoruz. Bu vatandaşlar davul zurna ile Doğankent’e bağlanıyor. Ve davul zurna çalınıyor Doğankent’te. Biz de kabuğumuza çekilmiş ‘giderse gitsin’ diyoruz. Bu tavrı doğru olabilir mi?” ifadelerini kullandı.

“104 yıldır beraber yaşadığımız komşularımızla bizi savaş ettireceksiniz”

Bu iki köyün haricinde gece yarısı yayımlanan bir sınır kararnamesi ile Gümüşhane'nin 3 köyünün sınırlarının değiştirildiğini hatırlatan Koca, “Köyün birisinin yüzde 55’i, diğer köyün yüzde 40’ı, diğer bir köyümüzün de yüzde 20’sinin sınırı değişiyor. Bu konuda Gümüşhane'de özellikle basına, basın emekçilerine, ajans temsilcilerine çok teşekkür ediyorum. Bu konuda korkunç destek verdiler bize. Bizim hem gözümüz hem kulağımız hem dilimiz oldular. Ama ne yazık ki Gümüşhane’yi yönetenler, basının bu kadar mücadelesine rağmen, bizim bu kadar sesimizi yükseltmemize rağmen Gümüşhane bir sessizliğe büründü. Herkes üç maymunu oynuyor. Gümüşhane düşmanı topraklarından sürmüş, göndermiş 104 yıl önce şimdi dedelerimizin kemikleri sızlıyor. Bu ne duyarsızlıktır. 3 köy muhtarı ne halt ederse etsin diyoruz. 3 köye ihale edilecek bir mesele mi bu? Hep beraber bu meselelerin üzerine gidelim. Siyaseten, bürokrasi, sivil toplum örgütleri birlikte bir ses çıkaralım. 104 yıldır beraber yaşadığımız komşularımızla bizi savaş ettireceksiniz. Buna sessiz kalınıyor Gümüşhane'de. Buna çok üzülüyoruz” dedi.

“Bu mesele bizim şahsımızla ilgili değil Gümüşhane'nin toprağı gidiyor”

Gelinen süreçte 3 köyün sınırlarının değişmediğini Gümüşhane’nin sınırının değiştiğini, Kürtün’ün sınırlarının değiştiğini ifade eden Koca, “Hepimizin buna bir el atması lazım ama hiç el atmıyoruz. Şiran’daki arkadaşımın da Kelkit, Köse, Torul’daki, Gümüşhane’deki arkadaşımın da derdi olmalı burası. Çünkü Gümüşhane'nin toprağı. Bizim şahsımıza ilgili değil ki bu mesele” diye konuştu.

“Bizim bizden başka sahibimiz yok”

Bu süreçte kendilerine destek olan başta İstanbul GÜDEF ve diğer STK’lara teşekkür eden Koca, Bursa haricinde diğer illerde bir sessizlik olduğunu, sivil toplum örgütlerinin yok gibi davrandığını dile getirerek şunları söyledi: “Gazetecilerimiz yazabiliyor ama bizi yönetenler iki kelime söyleyemiyor. Biz ne zaman bu hale geldik? Silkelenip kendimize gelelim. İsyan ediyoruz. İçişleri Bakanlığı kararname yayınlıyor ama bizim siyasetçilerimiz İçişleri Bakanlığından randevu alıp bizi görüştüremiyor. Ama İstanbul'daki GÜDEF başkanı randevu alıyor bizi İçişleri Bakanı ile görüştürüyor. Bir federasyon başkanı kadar olamıyor bizi yönetenler. İçimiz yanıyor. Toprak kaybediyoruz. Toprak ana demek namus demek. Bunu kaybettiğimiz halde sesimiz çıkmıyorsa vay halimize. GÜDEF ve yönetim kuruluna sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Lütfen hep beraber sesimizi yükseltelim. Bizim bizden başka sahibimiz yok. Demek ki bizi yönetenler bize sahip çıkamıyorlar. Mutlaka ve mutlaka bu sorunun çözülmesi lazım.” 

“Bugün tamamen bürokratik yolları deniyoruz yarın da bu işi eylemsel yollarla gündeme getireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın”

Koca’nın açıklamasına destek veren İstanbul Gümüşhane Dernekler Federasyonu (GÜDEF) Genel Başkanı Bayram Demir de “İstanbul GÜDEF olarak ne zaman ararlarsa ne zaman bir arzu ve talepleri saat fark etmeksizin her zaman yanlarındayız ve yanlarında olmaya devam edeceğiz. O konuda yalnız değilsiniz, yalnız kalmayacaksınız. Biz kesinlikle bu köylerimizin olaylarını gündemden düşürmemek için İstanbul'da gerek basın açıklamaları gerek eylemler gerek yürüyüşlerle hep gündemde tutmaya gayret edeceğiz. İnşallah hayırlı bir sonuç çıkar. Biz orada bir karış toprağımızın dahi gitmesini istemiyoruz. Bugün tamamen bürokratik yolları deniyoruz yarın da bu işi eylemsel yollarla gündeme getireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.