ŞEHR-İ EMİN

Şehr-i Emin, yani şehrin en emin olanı demek. En güvenileni sözü en muteber olanı

Her ne sıkıntı olursa olsun kapısı çalınan demek

Hangi derdin olursa olsun yanına gidilen demek

Seninle gülen, seninle ağlayan seninle aynı yağmurda ıslanan demek

Beraber aynı yolda yürümek gerek

Kavgada barıştıran, sporda yarıştıran kültürde karıştıran demek

Değirmen gibi buğday verip un alan demek

Karnını doyurmaktan ziyade, ömrünü doyuran gerek

Şehrin alt başından üst başına yek pare kaldırım gibi olacak Şehr-i Emin

Oy vereniyle vermeyeni aynı olan demek,

Kapısı millet kapısıdır her gelene açık olması gerek

Dövene elsiz sövene dilsiz olmak gerek, dövülecek konuma düşmemek gerek

Sana göre bana göre değil hakikate göre emin olan demek

Şu köye bu köye şu beldeye falanca nahiyeye değil herkese bu şehir gerek.

Dertli gönüllere giren, işte benim Zeki Müren der gibi sözlere sahip olmak gerek.

Yapamıyorsa partisine değil milletine sığınan gerek.

Şehr- i Emin olmak, elinden belinden ve dahi dilinden kimse söylemese de Şerrinden emin olunan demek.

Emanet ehline ağır gelmez, Emanet aldığı beldeyi muhafaza eden gerek

Katlar arası geçiş değil sokaklar arası geçiş yapandır şehr-i emin

Müteahhit sofrasında değil erenler sofrasında beslenen bize gerek.

Bedel sırasında ön safta mükafat sırasında arkada olmak gerek

Kırmak bize yapmak onadır, dökmek bize doldurmak onadır, yakmak bize söndürmek onadır, ağlatmak bize güldürmek onadır, kızmak bize gönül almak onadır.

Bu kadar işin içinde uykunun hası da onadır.

Evi sokaklar evladı lambalar sermayesi ömrü olan adamdır Şehr- Emin