CHP’den yapılan açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu Sivas, Gümüşhane, Çorum, Ordu, Erzurum, Trabzon, Eskişehir, Çankırı, Sinop ve Tokat’taki bazı muhtarlarla video konferans toplantısında bir araya geldi.
Muhtarların talep ve sorunlarını dinleyen Kılıçdaroğlu, partilerinin çözüm önerilerini anlattı.
Kılıçdaroğlu, muhtarlık kurumunun güçlendirilmesi, bu kuruma demokratik açıdan belli hakların ayrıca tanınması gerektiğini vurguladı.
Siyasi partilere oy verilirken, o partinin ekonomi, dış politika, eğitim gibi alanlara bakışının irdelenmesinin önemine işaret eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Fakat bizde diyelim A partisine oy verdim, ‘artık A partisi beni aç da bıraksa ben gidip A partisine oy vereceğim.’ O zaman olay, parti olayı olmaktan çıkıyor. Olay başka yere savruluyor ve demokrasiden de çıkıyor. Demokrasi ne demektir? Vatandaşlar siyasi partilere bakarlar, onların taahhütlerine bakarlar bunun içinden en çok hangisini beğeniyorsa gider oyunu oraya verir. O da gelir 5 yıl süreyle yönetir devleti, bir daha yönetmesi için tekrar seçime giderler. Dolayısıyla siyasi partiler devlet olmak için gelmezler, devleti yönetmek için gelirler. Şimdi muhtar arkadaşımız ‘vali de muhtar da devletin adamı olmaktan çıktı’ diyor. Ben 27 yıl devlete hizmet ettim, her partinin döneminde de çalıştım. Biz bakanlarla bir yere giderken, vali ve biz bürokratlar, bakan partiye giderse biz asla partiye gitmezdik, dışarda beklerdik. Bürokrat olarak biz buna büyük dikkat gösterirdik. Partiler ayrıdır, devlet ayrıdır. Şu anda Türkiye’de yaşadığımız en temel sorun bu. Biz partiyi, devletin partisi olarak görüyoruz. Devletin partisi değil o parti. Bildiğimiz siyasi partidir. Devlet ayrıdır, yönetimi ayrıdır.”
Sakarya’daki Tank Palet Fabrikasının bir kuruş alınmadan Katar ordusuna verildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, “Tamam anladık şeker fabrikasını özelleştirdin, bir başka özel sektörden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı aldı. Ben bunu anlarım. Ama ordunun tank palet fabrikasını Katar Ordusuna 5 kuruş almadan, 1 dolar almadan nasıl veriyorsun? Kim milliyetçi? Kim vatansever? Sorgulamak gerek.” ifadesini kullandı.
“Çiftçi kanuni hakkını istemeli
Çiftlerin sorunları olduğuna değinen Kemal Kılıçdaroğlu, tarımın yanı sıra, eğitim, sağlık gibi diğer alanlarda da sorunlar olduğunu belirtti.
2006’da TBMM’de kabul edilen Tarım Kanunu’nun 21. maddesinde “Her yıl çiftçiye Gayri Safi Milli Hasılanın en az yüzde 1’i oranında destek verilir” dendiğini bildiren Kılıçdaroğlu, çiftçilerin kanuni hakkını istemesi gerektiğini kaydetti.
Aynı çiftçinin yurt dışından saman ithal edildiği zaman “yem pahalı” dediğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, “Samanı dışardan getirirsen pahalı olur, ucuz olmaz ki. Dolarla alıyorsun samanı.” görüşünü paylaştı.
Muhtarların Bağ-Kur’lu olduklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, Antalya’da görüştüğü muhtarların da SGK’ya geçme talepleri bulunduğunu bildirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Sebebini söyleyeyim, ‘muhtar emekli olduğunda daha düşük emekli aylığı alsın.’ diye. Başka ne olacak, SSK olursa daha yüksek aylık alacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Muhtarların aylık yerine ödenek aldıklarına işaret eden Kılıçdaroğlu, tatil, hastalık gibi durumlarda da bu ödeneğin kesintiye uğradığını hatırlattı.
TBMM kapalıyken milletvekilinin maaşının kesilmediğini aktaran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekiline oy veren kişinin muhtara da oy verdiğini söyledi.
Bir belediyenin mahallesiyle ilgili bir şey yapmak isterken muhtarla iş birliği yapamayacağına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bu kanunun da mutlaka değişmesi ve ayrıca muhtarlara sicil affı getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bu devleti kuranların “çiftçiye hizmet etsin” diye Ziraat Bankasını, “esnafa hizmet etsin” diye de Halk Bankasını kurduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, iki bankanın da amacından uzaklaştığını ileri sürdü.
CHP olarak bir Ekonomi Masası oluşturduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, masanın alanında uzman kişilerden oluştuğunu ve ilk olarak hafta sonu Hatay, Mersin ve Adana’yı ziyaret ettiklerini bildirdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Muhtarların bir bütçesinin olması lazım. Diyeceksiniz ki ‘nereden olacak, devlet bize nereden para bulacak?’ Çok basit. O mahallenin vatandaşları size oy veriyor, belediye başkanına da veriyor. Emlak vergisini kim alıyor? Belediye başkanı. Yüzde 1’ini de size versin kardeşim. Yüzde 1’i de muhtarların bütçesi olur. Bütçe demek aynı zamanda denetime açık olmak demektir. Sizin de bütçenizin olması lazım. Siz de fakir fukaraya yardım ediyorsunuz. Sosyal yardımların sizin aracılığınızla dağıtılması lazım. Bir mahallede, bir köyde kim fakirdir, kim zengindir bunu en iyi muhtar bilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Toplantıda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, Genel Başkan yardımcıları Gamze Akkuş İlgezdi, Gülizar Biçer Karaca ve Yüksel Taşkın ile Parti Meclisi Üyesi Deniz Demir eşlik etti.
YORUMLAR