Yaptığı açıklamada kamuda en düşük memur aylığının 11 bin TL’de kaldığını kaydeden Ciğerci, “Zaten var olan adaletsizliğin bu derece büyümesi, memur ve memur emeklileri açışından büyük bir tepki ile karşılanmıştır. Türkiye Kamu Sen olarak son bir yıldır talep ettiğimiz ve son 3 aydır gerçekleşmesi için yoğun mesai harcadığımız ek zam konusu, bu uygulama ile çok daha hayati önem kazanmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamu görevlilerine yönelik Temmuz ayında yapılacak rutin zam artışına ilaveten enflasyon farkı ve refah payı taahhüdünün işçi toplu sözleşme rakamlarının bugün itibarı ile oluşturduğu uçurum dikkate alındığında Temmuz ayı beklenmeden hemen bugün, seçiminin hemen öncesine çekilerek hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Ciğerci, “Verilecek rakam işçi toplu sözleşme rakamlarının altında olmamalı, işçi ve memur arasında yeni uçurumların oluşması önlenmelidir. Bu beklenti yaklaşık 6 milyon kamu çalışanı ve kamu emeklisi ile 20 milyondan fazla kamu çalışanı ailesinin beklentisidir. Bu meblağın altında yapılacak ve bu dönemde hayata geçmeyecek düzenleme, kamu çalışanları arasında oluşmuş olumsuz psikolojiyi ortadan kaldırmayacaktır” diye konuştu.
Son gelişmeler çerçevesinde Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonuna bağlı sendikaların üyelerinin infiallerini ve tepkilerini haklı bulduklarını ve onların her zaman yanında olduklarını dile getiren Ciğerci, “Söz konusu tepkilerini yetkililere ve kamuoyuna aktarmayı borç biliyoruz. Taleplerinin gerçekleşmesi için yetkimiz ve etkili olduğumuz alan çerçevesinde gece ve gündüz çaba gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz. Ancak kamu çalışanlarının son 10-12 yıldır uğradığı ekonomik, sosyal ve mesleki mağduriyetlerin ana müsebbibi olan, yıllardır memur hak ve hukukunu geliştirmek bir yana, korumakta aciz kalmış, kendi koltuğunu, makamını ve ikbalini memur hak ve hukukundan daha önemli görmuş sözde yetkili sendika yöneticileri ile memura karşı gerçekleşmiş her türlü ihmal ve uyutulma faaliyetine rağmen onlara destek verip, onları yetkili yapan, hala önümüzdeki 15 Mayıs yetki döneminde de bahse konu yetki desteğine devam etmiş kamu görevlilerinin son gelişmeler noktasında infial gösterme hakkı olamaz. İnfial etmeleri kendi mesai arkadaşlarına haksızlık olur. Kamu görevlileri, titreyip kendine dönmedikçe, “kurt’la beraber kuzuyu yiyip, çobanla ağlaşanları” masadan uzaklaştırmadıkça, sonuç değişmez. Kamu çalışanları adalet bekliyor. Ve adalete, gecikmeden ulaşmak istiyor. Türkiye Kamu Sen ve Türk Sağlık-Sen her zaman memurun haklı davasında bayraktar olacaktır” ifadelerini kullandı.
YORUMLAR