Polen Ekoloji Enstitüsü’nün yayınladığı Türkiye’de altın madenlerine dair rapordaki bilgilere göre, 49’u Koza Altın İşletmelerine ait 123 maden projesinin ÇED sürecinin devam ederken ayrıca 2022’de tehlikeli atık miktarının 23 milyon tonun üzerinde olduğuna yer verildi.
Polen Ekoloji Kolektifi bünyesinde faaliyet yürüten Polen Ekoloji Enstitüsü tarafından “Altın Madenleri Kapatılsın Siyanürle Ölümün Ekolojisi” başlığıyla yayınladığı raporun detaylarında Türkiye’deki altın madenleri gözler önüne serildi.
Rapora göre Gümüşhane, Türkiye genelinde 23 projeyle en fazla maden projesinin olduğu il olduğu öğrenildi. Yer altı su kaynakları, yaylaları ve pek çok endemik bitkinin yer aldığı doğal zenginlik ve ekolojik canlılığın yüksek olduğu kent maden projeleri, sondajlar ve kimyasal atıkların doğaya saçtığı zehir tehlikesi ile burun buruna yaşıyor.
“123 maden projesinin ÇED süreci sürüyor”
Raporda, Türkiye’de 2018’den bu yana milyon tonlarca tehlikeli atığın bulunduğu belirtilen raporda, 49’u Koza Altın İşletmelerine ait 123 maden projesinin ÇED sürecinin devam ettiği belirtiliyor. Gümüşhane, İzmir, Kayseri ve birçok noktada altın madeni işleten ve siyanürlü havuzlarda cevher zenginleştirme işlemi yapan Koza Altın İşletmelerine bir maden için daha geçtiğimiz Nisan ayında onay verilmişti. Gümüşhane Kürtün ilçesi Yaylalı köyünde Koza Altın İşletmeleri tarafından açılmak istenen kompleks cevher (gümüş, altın, bakır, demir, çinko) madeni için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değil” kararı verildi.
“Madenler eko kırıma yol açıyor”
Gümüşhane dahil çoğu madenin yaşam alanlarına ve su kaynaklarına yakın alanlarda ve açık ocak işletmeciliği şeklinde işletildiğinin, işlemlerde kullanılan siyanür gibi ölümcül zehirlerin doğaya karışarak canlı yaşamına geri dönüşü olmayan zararlar verdiğinin altı çiziliyor. Hiçbir kaza olmasa dahi normal çalışma ortamında yığın liç ile altın madenciliğinin “yavaş ölüme” yol açtığı belirtilen raporda depremler, patlatmalar, su taşkınları sonrası barajın çökmesinin ağır metaller ve siyanür bulunduran atık suların doğaya karışarak geniş bir coğrafyada eko kırıma yol açabileceğine dikkat çekiliyor.
“En çok kadınlar zarar görüyor”
Madenciliğin kadınlara olan etkisine de işaret edilen raporda, madencilik faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerde oluşan görece istihdam ve gelirin büyük oranda erkeklere gittiği, madenciliğin sebep olduğu sosyal bozulmalar, çevre kirlilikleri gibi negatif etkilerden ise en çok kadınların ve onların bakımını üstlendiği ailelerin etkilendiği belirtiliyor. Madencilik alanlarına gerçekleştirilen kamulaştırmada mülkleri çoğunlukla erkeklerin elinde bulundurması nedeniyle kadınların tazminattan faydalanamadığı, daha çok kadınların emek alanı olan tarım-hayvancılık gibi geçimlik ekonomiyi baz alan faaliyetlerinin zarar gördüğü ifade ediliyor.
“En fazla proje Gümüşhane’de”
22 altın işletmesinin faaliyette olduğu Türkiye’de Ocak 2020-Mayıs 2024 tarihleri arasında ÇED süreci devam eden 123 altın madeni projesinin bulunduğu kaydedilen raporda, projelerin Doğu Karadeniz ve Ege Bölgesi’nde ardından da İç Anadolu Bölgesi’nde bulunduğu ifade ediliyor. En fazla projenin olduğu il ise 23 projeyle Gümüşhane, ardından 11 projeyle Giresun ve 10 projeyle Balıkesir. Bu 123 proje içinde yalnızca 1 proje için “ÇED Olumsuz”, 36 proje için ise “ÇED Gerekli Değildir” kararı verildiği ekleniyor.
“Ekoloji mücadelesinin önemi”
Raporda dikkat çeken bir başka konu da “ÇED Gerekli Değildir” kararlarının ağırlıklı olarak ekoloji mücadelesinin güçlü olmadığı illerde verilmesi. Niğde’deki 5 projenin tamamı, Sivas’taki 6 projenin 4’ü için “ÇED Gerekli Değildir” kararı verildiği vurgulanan rapora göre bu illeri Gümüşhane, Niğde Sivas, Giresun ve Manisa izliyor.
“En fazla ihale Koza’da”
Raporda çarpıcı noktalardan biri de bütün firmaların sahip olduğu proje sayısı 10’un altındayken, 123 projenin 49’unda proje sahibinin Koza Altın İşletmeleri olması. Hakkında kanunlara aykırılık suçlaması ile açılan soruşturma sonrasında kayyım atanarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) devredilen Koza Altın İşletmelerine verilen 49 proje için hiçbir “ÇED Olumsuz” kararı verilmediğinin ve bunların 14’ünde “ÇED Gerekli Değildir” kararı verildiğinin altı çiziliyor.
“11 milyon ton atık”
Raporda TÜİK’in maden işletmeleri atık istatistiklerine göre 2018 yılında 11 milyon ton civarında olan tehlikeli atık miktarının 2020’de 26 milyon tona çıktığına, 2022’de ise 23 milyon tonun üzerinde olduğuna yer veriliyor.
Kürtün ilçesinde ÇED raporuna onay verilmesi ile başlanacak olan maden çalışmalarının ardından Torul ilçesi de maden aramaları ile yaşanacak eko kıyım ile burun buruna geldi. Konuya ilişkin Altınpınar, Güvemli, Yıldız, Gümüştuğ, Büyük Çit, Küçük Çit köylerinin muhtar ve köy sakinleri geçtiğimiz günlerde Torul’da gerçekleştirilecek olan maden arama ve sondaj çalışmalarına dur demek için bir araya gelerek “Vadimizde maden istemiyoruz” deseler de henüz yetkili mercilerden gelen bir durdurma kararı ya da açıklama bulunmuyor.
Haber: Zeynep KAYA
YORUMLAR